8 Haziran 2008 Pazar

"Cesaret" dedikleri şey, korkuyla kardeş derler...
İkisi birbirinden beslenir ve güç alır derler...
Peki hangisini seçmeli?
Ya da doğru soru: Hangisini NE ZAMAN seçmeli?
Kimsenin açamadığı kapıları açmak mı zordur,
Yoksa daha önceden hırpalanıp da, sıkı sıkı kapanmış olanları açmak mı?

Oysa, bir karar vermek gerektiğinde bocalar insanlar.
Ve nedense hep yanlış olanı seçerler.
Hani kırk yılın başında doğru bir seçim yapsalar bile,
Sonuç yine hüsran olur genellikle...

Ben o kapıları zorlayan insan oldum hep.
Her ikisini de!
Cesaretim mi, korkum mu öne çıktı bilemedim genelde.
Belki de gücüm ikisinin karışımındandı inat niyetine...

Son zorladığım kapı hafif bir aralık bıraktı bana,
Süzülüp içeriye gireyim usulca diye.
Onu da ben beceremedim..
Meğersem görmeyeli nasırlaşmış ellerim.

Açamadım kapıyı..
Kapısını.. O'nun kapısını..

Ben de diz çöktüm önüne, bekledim sessizce.
Belki farkeder de, gizlice içeri alıverir beni diye...